SON EKLENENLER

İşçi, memur ve emekliye en az yüzde 50 zam bekleniyor

Haziran sonu itibarıyla 6 aylık tüketici enflasyonu yüzde 40’lar civarında bekleniyor. Yıllık yüzde 6-7 gibi bir büyüme de dikkate alındığında, temmuzda işçi, memur ve emekliler, enflasyon artı refah payı kadar en az yüzde 50 civarında bir maaş artışı bekliyor. Çalışan ve emekliler de bir rahatlama yaşarsa, toplum genel olarak bir nefes alacak.
18 Haziran 2022 06:32

Ahmet Kerem Yıldız

Kamu ve özel sektör temmuzda işçi, memur ve emeklilerin gelirlerini artıracak şekilde en az%50’lik bir zam yapmalıdır. Haziran sonu itibarıyla 6 aylık tüketici enflasyon takriben%40’lar civarında gelecektir. Yıllık%6-7 gibi bir büyüme beklentisi de dikkate alındığında işçi, memur ve emeklilerin enflasyon + refah payı (büyümeden emekliler ve çalışan kesim de pay almalıdır) kadar yani en az%50 civarında bir maaş artışı yapılmalıdır.

ENFLASYON YÜKÜ ÇALIŞAN VE EMEKLİDE

Enflasyonun yükü şu anda çalışan kesim ve emeklilerin sırtına yüklenmiş durumdadır. Çalışan kesim ve emekliler toplumun yaklaşık%90’lık kısmını oluşturmaktadır. Bu iki gurup bir rahatlama yaşarsa toplum genel olarak bir rahatlama yaşayacaktır. Temmuz ayı zam rakamları gündeme geldiğinde ama bu zamlar tekrar enflasyonun yükselmesini tetikler tarzında itirazlar gelecektir. Bugüne kadar oluşan enflasyonda işçi, memur ve emeklilerin günahı yokken bu yükü bugüne kadar taşıdılar.

BÜYÜMEDEN PAY ALMALILAR

Temmuz ayında verilecek%50’lik zam sonrası oluşacak%5-10’luk bir enflasyona da toplum rahatlıkla katlanabilir. Yılbaşında da yılın ikinci altı aylık döneminde oluşacak enflasyon ve refah payı kadar bir zam daha verilirse pandemi sonrası oluşan ve ciddi gelir kaybı yaşayan kesimler bu kayıplarını telafi etmiş ve büyümeden pay almış olacaklardır.

BÜTÇE FAZLASI VAR

Hükümet bu paraları nasıl ödeyecek bütçe açığı varken bunu nasıl karşılayacaktır diye itirazlar olacaktır. 2021 yılında Türkiye’de toplam gayri safi milli hasıla 7,2 trilyon lira iken merkezi yönetimin toplam gelirleri 1,4 trilyon lira idi. Bütçe gelirlerinin milli gelire oranı%20 civarındadır. 2022 yılında Türkiye’de toplam gayri safi milli hasıla tahmini 12-13 trilyon lira civarında olacaktır. Bütçe gelirlerinin de 2,4-2,6 triyon lira civarında olması beklenmektedir. Mevcut bütçede bu rakam 1,5 triyon lira öngörülmüş idi. 5 aylık bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda yılın toplamında 2,4-2,6 trilyon liralık bütçe gelirlerinin rahatlıkla tutturulabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla ilave verilecek zamlar bütçe gelirlerindeki artışlar ile rahatlıkla karşılanabilir.

ÖZELDE YÜKSEK KÂR VE CİRO VAR

Özel kesimin tüm sektörlerine baktığımızda firma yüksek cirolar ve karlar elde ediyorlar. 1. Çeyrek bilançolarına baktığımızda tüm sektörlerde bunu rahatlıkla görebiliriz. Bu güzel tablodan çalışanların da pay alması gerekiyor. 2022 yılında 5 aylık dönemde kurumlar vergisi ödemlerine baktığımızda 260 milyar TL’lik bir rakam karşımıza çıkmaktadır. Bu rakam geçen yılın tamamında 177 milyar TL idi. Özel kesim firmaları çalışanlarına kazandığı paralardan hak ettiği payı vermiyorlar. Toplumda mevcut olan sıkıntı ekonomik kriz değil; gelir dağılımındaki adaletsizlik; işçi, memur ve emeklilerin alım gücünün düşmesidir. Özel sektör firmaları kendilerine bu paraları kazandıran çalışanların haklarını tam olarak vermelidirler.

BANKALARIN KÂRI 350-400 MİLYARI BULUR

Örnek vermek gerekirse rakamları elimizde olduğu için bankacılık sektörüne bakabiliriz. Diğer sektörlerde de benzer durumlar olduğunu düşünüyorum. Bankaların 4 aylık karı 93 milyar TL, 4 aylık personel giderleri 22 milyar TL civarındadır. 2022 yılsonunda toplam bankacılık sektörü karı 350 -400 milyar TL seviyesine çıkacak; personele yılın ikinci yarısında%50 zam verilse bile 2022 personel gideri 80 milyar TL seviyelerine çıkacaktır. Sermayenin karı personel giderinin 5 katı olmaktadır. 2012 yılında bankacılık sektöründe sermayenin karı personel giderinin 2 katından daha düşük idi. Başka bir ifade ile 200 bin çalışanın geliri 50-100 sermayedarın gelirinin beşte biri kadardır. Burada reel olarak enflasyon dışında da çalışanların maaşlarında düzeltmeler yapılmalıdır. Bu rakam diğer sektörlerde de benzer şekildedir. 1,000 işçi çalıştıran fabrikada sermayenin karı 1,000 işçinin yıllık kazancından daha fazladır.

ARTAN REFAHTAN TÜM KESİMLER FAYDALANMALI

Hükümetler sürekli teşvikler ve destekler ile sermayedarları üretim yapıp istihdam sağlamaları için teşvik edip desteklemektedirler. Ama gelinen noktada görülüyor ki sermayedar kazancını paylaşmada ayak diremektedir. Herkes kendisi dışındaki konularda çok adil, çok demokrat, çok vicdanlı ama konu kendi cebine gelince, nalıncı keseri gibi hep kendine yontmaktadır. Hükümetin daha önce yaptığı gibi işçi, memur ve emekliden yana adımlar atması gerekiyor.

Hükümetimiz gelir dağılımındaki bu adaletsizliği gündemine almalı ve önümüzdeki yıllarda en çok bu konu üzerine yoğunlaşmalıdır. Ülkemiz son 20 yılda ekonomik olarak 2-3 kat büyüdü, ülkede refah seviyesi yükseldi ama bu refahtan alınan paylardaki dağılımda bir eşitsizlik oluştu, bunun telafi edilmesi gerekiyor.

OLAYLARA BİR DE BU AÇIDAN BAKIN

Konu işçi, memur ve emekliye verilecek zamlara gelince bu kez kimse bahaneler üretmesin. Sıra alt gelir gruplarının refah düzeyini yükseltmeye geldi; sermayedarlar kusura bakmasın. Ey sermayedarlar; çalışanınız önemli değil, müşterileriniz önemli gözüyle bakıyorsunuz ya hayata. İşçi, memur ve emekli çok kazanırsa bunlar aynı zamanda sizin müşteriniz; sizin müşterileriniz kazanmış olacak; uzun vadede yine kazanacaksınız, üzülmeyin gerçekte bir kaybınız olmayacaktır. İşçilerin hak ettiği ücreti vermekte korkak davranmayın. Bir de olaylara bu açıdan bakın.

YENİ ŞAFAK

BÜROKRASİ HABER SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER