KESK, 1 Ağustos’ta başlayacak olan 8. dönem toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri öncesinde taleplerini ve yol haritasını yaptıkları basın açıklamasıyla duyurdu. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “1 Ağustos 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kuracağımız alternatif TİS masasında taleplerimizi kamuoyuyla ve basınla paylaşacağız. Unutulmamalıdır ki toplu sözleşme masası, yandaşların masası değil, emeğin mücadele alanıdır. Tüm kamu emekçilerini, bu vesileyle ekmeklerinden, geleceklerinden eden bu sefalet tuzağına karşı, itiraz etmeye, mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz” dedi.
Konfederasyonun genel merkezinde yapılan açıklamada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “2026-2027 yıllarını kapsayan 8. dönem toplu iş sözleşme sürecine girerken KESK olarak bir kez daha ülkenin dört bir yanında, emeğin ve emekçinin haklarını savunmak için mücadelemizi büyütüyoruz. Bu kapsamda; Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Ege ve Marmara olmak üzere dört koldan, toplam 30 ilde sahaya ineceğiz, iş yerlerinde örgütlü kamu emekçilerinin taleplerini doğrudan toplayacağız, illerdeki emek ve meslek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelerek TİS mücadelesinin zeminini birlikte güçlendireceğiz” dedi.
Bu süreci yalnızca konfederasyonun örgütlü yapısıyla sınırlamadıklarını vurgulayan Karagöz, “Halktan, toplumdan ve dayanışma içinde olduğumuz tüm örgütlü kesimlerden aldığımız güçle yürütüyoruz. Her ilde topladığımız talepleri yerel basınla paylaşıyor, şeffaf ve katılımcı bir toplu sözleşme sürecinin ancak ortak akılla yürütülebileceğini savunuyoruz. Çünkü bizler çalışanı ve emeklisi olmak üzere en az 25 milyonluk bir kitleyiz ve geçinemiyoruz” dedi.
"Grevsiz toplu sözleşme düşünülemez"
Gerçek bir toplu sözleşme düzeninin grev hakkı olmadan düşünülemeyeceğini ifade eden Karagöz, “12 Eylül rejiminin ürünü olan mevcut sistem, sendikal faaliyetleri göstermelik hale getirmiştir. Bu nedenle grev hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır. Kamuda istihdam edilen yüz binlerce sözleşmeli ve güvencesiz emekçi, geleceğini kaygıyla izlemektedir. Kadrolu, güvenceli istihdam derhal sağlanmalıdır” diye konuştu.
Kamu çalışanlarının maaşını oluşturan ek ve yan ödemelerin temel ücrete dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan Karagöz, şunları söyledi:
“Liyakati ve hakkaniyeti yok sayan mülakat uygulaması, yandaş kadrolaşmanın bir aracı haline gelmiştir. Tüm kamu atamaları, şeffaf, eşit ve yazılı sınava dayalı bir sistemle gerçekleştirilmelidir. Ücretliler üzerindeki ağır vergi yükü sürdürülemez hale gelmiştir. Dolaylı vergiler azaltılmalı, artan oranlı gelir vergisi sistemi adil biçimde yeniden düzenlenmelidir.”
Emekçilerin gerçek temsilini engelleyen ve kamu sendikacılığını etkisizleştiren 4688 sayılı Yasa'nın kamu emekçilerinin talepleri doğrultusunda demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yazılması gerektiğine dikkat çeken Karagöz, “Ünvan, kadro ya da hizmet sınıfı ayrımı yapılmaksızın, 1. dereceye ulaşmış tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge hakkı tanınmalıdır. Bu düzenleme hem çalışırken hem de emeklilikte mali haklarda iyileşme sağlayacak, adaletsizliklerin giderilmesi yolunda önemli bir adım olacaktır. Tüm kamu emekçileri en az yoksulluk sınırının (85 bin TL) üzerinde bir ücret almalıdır. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) AR-GE biriminin haziran 2025 verilerine göre açlık sınırı: 35 bin TL, yoksulluk sınırı: 85 bin TL. Ancak kamu emekçileri bugün yoksulluk sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamaya çalışmakta, emekli olduklarında ise açlık sınırının dahi altında maaşlara mahkûm edilmektedir. Bu, yalnızca kamu emekçilerinin değil; çiftçinin, esnafın, hayvancılıkla uğraşanın, işçinin ve emeklinin de ortak kaderidir” diye konuştu.
Karagöz, “Bugün uygulanan ekonomi politikaları iktidarın Mehmet Şimşek eliyle dayattığı neoliberal IMF politikalarının güncellenmiş halidir.Bu programlar; sermayeyi ihya eden, emeği yok sayan, zengini daha zengin yapan, emekçiye ise sefalet dayatan politikalardır. Biz bu düzene itiraz ediyor, emeğin hakları için örgütleniyoruz” dedi.
Kamu emekçileri 1 Ağustos'ta Bakanlık önünde olacak
1 Ağustos’ta talepleriyle Çalışma Bakanlığı önünde olacaklarını ifade eden Karagöz, “KESK olarak, 16 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında yürüttüğümüz saha çalışmaları sonrasında, kamu emekçilerinden ve örgütlü toplum kesimlerinden topladığımız talepleri; 1 Ağustos 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kuracağımız alternatif TİS masasında taleplerimizi kamuoyuyla ve basınla paylaşacağız.Unutulmamalıdır ki toplu sözleşme masası, yandaşların masası değil, emeğin mücadele alanıdır. Siyasal iktidarın gölgesinde büyüyen, iktidarın çıkarlarını gözeten sendikal yapılara karşı; eşitlikçi, güvenceli, demokratik ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadeleyi büyütmeye; kamu emekçilerinin haklarını her platformda savunmaya kararlıyız. KESK olarak kamu emekçilerinin sesi, vicdanı ve mücadele gücü olmaya devam edeceğiz. Eylem takvimimizi ve örgütlenme süreçlerimizi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz. Emekçilere, esnafa, köylüye, gençlere, kadınlara sırtını, patronlara ve rantiyeye yüzünü dönmüş bu iktidara karşı, Anadolu’ya yayılarak emekçilerin taleplerini Ankara’ya taşıyacağız. Tüm kamu emekçilerini, bu vesile ile ekmeklerinden, geleceklerinden eden bu sefalet tuzağına karşı, itiraz etmeye, mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz” dedi.
BÜROKRASİ HABER SAYFASINI